Sol Göğsün Altında Ağrı: Bedenin Acısı mı, Ruhun Uyarısı mı? Bir Filozofun Bakışıyla Başlangıç Bir filozof için insan bedeni yalnızca etten ve kandan ibaret değildir; aynı zamanda bilincin, duygunun ve varoluşun sahnesidir. Sol göğsün altında ağrı hissettiğimizde, sadece fizyolojik bir rahatsızlık değil, varoluşsal bir titreşim de deneyimleriz. Çünkü her ağrı, yaşamın bize yönelttiği sessiz bir sorudur: “Gerçekten yaşıyor musun, yoksa sadece hayatta mı kalıyorsun?” Bu yazıda, “Sol göğsün altında ağrı var, neden olur?” sorusuna yalnızca tıbbi değil; etik, epistemolojik ve ontolojik bir çerçeveden yaklaşacağız. Çünkü bazen bir ağrı, sadece kalbin değil, vicdanın ya da varoluşun yankısıdır. — Epistemoloji: Ağrıyı Bilmenin…
Yorum BırakYeni Fikir Ufukları Yazılar
Retina Hücreleri Nedir? Toplumsal Görmenin Sosyolojik Anatomisi Toplumsal yapılarla bireylerin etkileşimini inceleyen bir araştırmacı olarak sık sık şu soruyu kendime sorarım: “Görmek sadece biyolojik bir süreç midir, yoksa toplumsal bir eylem midir?” Bu sorunun cevabı, bizi ilginç bir yere götürür — retina hücreleri yalnızca ışığı değil, aynı zamanda kültürün, kimliğin ve toplumsal rollerin yansımalarını da taşır. Retina hücreleri, gözün arkasında yer alan ve ışığı sinyallere dönüştürerek beynin “görme” deneyimini oluşturmasını sağlayan hücrelerdir. Ancak sosyolojik bir açıdan bakıldığında, bu hücrelerin işlevi yalnızca biyolojik değildir. Tıpkı toplum gibi retina da bir ağdır; hücreler arası iletişim, bir görme biçimi yaratır. Bu yazıda, retina…
Yorum BırakOrdu Gölköy’de Hangi Türk Boyu Vardır? Antropolojik Bir Yolculuk Ordu’nun Gölköy ilçesi, Karadeniz’in yeşilin her tonuna bürünmüş vadilerinde saklı bir kültürel mirasın izlerini taşır. Antropolojik açıdan bakıldığında Gölköy, yalnızca coğrafi bir alan değil, aynı zamanda geçmişten bugüne taşınan kolektif kimliklerin, ritüellerin ve toplumsal sembollerin yoğunlaştığı bir sahnedir. Bu yazıda, Gölköy’ün tarihsel kökenlerini anlamak için bir antropoloğun merakıyla yola çıkıyoruz: Ordu Gölköy’de hangi Türk boyu vardır? Kökenlere Yolculuk: Oğuz’un İzinde Gölköy Gölköy’ün halk yapısı incelendiğinde, bölgeye yerleşen toplulukların kökenlerinin büyük oranda Oğuz Türkleri’ne dayandığı görülür. Oğuz boylarının Anadolu’nun birçok noktasına yerleşimi, 11. ve 12. yüzyıllarda Selçuklu fetihleri sonrasında gerçekleşmiştir. Gölköy ve…
Yorum BırakKiracı Satılık Afişi Asmak Zorunda mı? Ekonomik Bir Perspektiften Mülkiyet, Piyasa ve Karar Mekanizmaları Kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada, her tercih bir şeyden vazgeçmeyi gerektirir. Bir ekonomist için bu yalnızca bir teori değil, yaşamın kaçınılmaz gerçeğidir. Ev sahibi mülkünü satmak ister; kiracıysa yaşam alanının huzurunu korumak… “Kiracı satılık afişi asmak zorunda mı?” sorusu, aslında ekonominin özünü oluşturan bir çatışmayı gündeme getirir: bireysel çıkar ile toplumsal fayda arasındaki denge. Bu yazıda konuyu yalnızca hukuki değil, ekonomik bir çerçevede ele alacağız. Çünkü bir “satılık afiş” yalnızca bir ilan değil, aynı zamanda piyasanın görünmeyen elinin bir yansımasıdır. Mülkiyet Hakkı ve Piyasa Dengesi Ekonomi…
Yorum BırakGörünmenin Ağırlığı: Felsefi Bir Bakışla Instagram Görüntülenme Sayısı Bir filozof olarak modern çağın en ilginç aynalarından biriyle karşı karşıyayız: Instagram görüntülenme sayısı. Antik Yunan’da “kendini bil” sözü, insanın içsel varlığını anlamaya çağrıydı; bugünse “kendini göster” mottosu, dijital çağın yeni varoluş ilkesine dönüştü. Instagram yalnızca bir paylaşım platformu değil, aynı zamanda bir “görünürlük ekonomisi”dir. Bu ekonomide görüntülenme, var olmanın kanıtı gibidir. “Beni kaç kişi gördü?” sorusu, artık “Ben kimim?” sorusunun dijital biçimidir. Instagram Görüntülenme Sayısı Nedir? Basit tanımıyla Instagram görüntülenme sayısı, bir gönderi, hikâye ya da video kaç kez izlendiğini gösteren bir ölçümdür. Ancak bu sayı yalnızca bir metrik değildir; çağımızın…
Yorum BırakKaman nüfusu ne kadar? Veriye bakan gözle toplumdan gelen sesleri buluşturan bir tartışma Farklı açılardan bakmayı seven biri olarak şunu biliyorum: “Kaman nüfusu ne kadar?” sorusu kulağa basit geliyor ama arkasında veri setleri, göç dalgaları, gündelik hayatın ritmi ve yerel ekonominin iniş çıkışları var. Bu yazıda hem sayılara yaslanan analitik bir gözle bakacağız, hem de nüfusun toplumsal etkilerini konuşacağız. (Not: Aşağıda karşılaştırdığım veri odaklı ve toplum etkisi odaklı yaklaşımlar herkes tarafından benimsenebilir; herhangi bir cinsiyete özgü değildir.) Güncel resim: 2024 verilerine göre Kaman En güncel resmi tabloya göre Kırşehir’in Kaman ilçesinin 2024 yıl sonu nüfusu 33.469. Bu toplamın 16.754’ü erkek,…
Yorum BırakÖnce küçük bir not: Cinsiyete göre “erkekler daha objektif, kadınlar daha duygusal” gibi genellemeler yapmadan ilerleyeceğim; bunun yerine veri-odaklı ve toplumsal-etki odaklı iki farklı yaklaşımı karşılaştıracağım. İlk ombudsman kimdir? Çoklu perspektiflerle bir yolculuk Hadi gel, bu soruyu birlikte kurcalayalım. Ben konuya tek bir “doğru cevap” varmış gibi bakmayı sevmiyorum; tarih çoğu zaman katman katman ilerler. Bir yanda hukuk metinleri ve tarihsel kayıtlarla çerçevesi net “ilk”ler var; diğer yanda benzer işlevleri yüzyıllar öncesinden taşıyan kurumlar… Yani mesele yalnızca isim ve tarih değil, hangi ölçüte göre “ilk” dediğimiz. Modern anlamda “ilk”: İsveç ve Lars Augustin Mannerheim Bugün “ombudsman” denince anladığımız, parlamentoya karşı…
8 YorumAğaç Kaç Günde Bir Sulanır? Toplumsal Yapılar ve Cinsiyet Rolleri Üzerine Bir Analiz Toplumların sosyal yapıları, bireylerin günlük yaşamını şekillendirirken, bazen en basit eylemler bile derin toplumsal anlamlar taşır. Ağaç sulamak gibi sıradan bir eylem bile, toplumsal normlar, kültürel pratikler ve cinsiyet rolleri açısından önemli mesajlar verebilir. Bir ağaç kaç günde bir sulanır? Belki de bu soruyu sorarken, toplumun temel işleyişine dair önemli bir analiz yapıyoruz. Sosyolojik bir bakış açısıyla, bu soruya verilen cevap, sadece doğayla kurduğumuz ilişkiyi değil, aynı zamanda toplumsal yapıların bireyler üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu da ortaya koyuyor. Toplumsal Yapılar ve Gündelik Yaşam Toplumlar, her bireyin…
6 YorumGöçmen Diye Kime Denir? Toplumsal Yapıların İçinde Kök Arayışı Bir sosyolog olarak gözlemlediğim en temel olgulardan biri, insanların ait olma çabasının hayatlarının merkezinde yer aldığıdır. Bireyler, toplumsal yapılarda bir yer bulmak, aidiyet duygusunu yeniden tanımlamak için sürekli bir hareket hâlindedir. Bu hareket, fiziksel olduğu kadar kültürel ve duygusal bir göçü de beraberinde getirir. Dolayısıyla “göçmen” yalnızca yer değiştiren değil; aynı zamanda yeni bir toplumsal düzenin, normların ve kimliklerin içinde kendini yeniden inşa eden kişidir. Göçmenlik: Sınırların Ötesinde Bir Toplumsal Deneyim Göçmen, coğrafi olarak bir yerden başka bir yere geçen kişi olarak tanımlanabilir. Ancak sosyolojik açıdan bu tanım çok daha derindir.…
8 YorumGlikoz ve Şeker Aynı Şey mi? Tarihsel ve Akademik Bir İnceleme Giriş: İki Kavram Arasındaki Belirsizlik Günlük dilde şeker kelimesi, çayımıza kattığımız beyaz kristalleri ya da tatlıların temel malzemesini çağrıştırır. Ancak bilimsel açıdan bu basit ifade, geniş bir karbonhidrat ailesini işaret eder. Glikoz ise bu ailenin en temel üyelerinden biridir. Peki gerçekten glikoz ve şeker aynı şey midir? Yoksa halk arasındaki kullanım ile akademik literatür arasındaki anlam farkı, daha derin bir tartışmanın kapısını mı aralar? Tarihsel Arka Plan: Tatlılık Arayışının Kökeni Şekerin insanlık tarihiyle ilişkisi binlerce yıl öncesine uzanır. Antik çağda bal, doğal bir tatlandırıcı olarak kullanılırken, şeker kamışı ve…
8 Yorum